Yapay zeka, sinemada sadece teknik süreçleri değil, aynı zamanda izleyici tercihlerini ve gişe tahminlerini de etkileyebilir gibi görünüyor. Film prodüksiyon süreçlerinde ve bir filmin başarısının öngörülmesinde büyük rol oynayan bu teknoloji, sektörün geleceğini önemli ölçüde etkileyebilir.
İşin bir de yaratıcılık boyutu var… Yapay zeka tarafından üretilen filmler, beraberinde tepkileri ve etik tartışmaları getiriyor. Geçtiğimiz aylarda Londra’da yapay zeka tarafından oluşturulan bir filmin gösterisi, bu tepkiler nedeniyle iptal edilmişti.
Bu yeni gelişmeler, sinemada yaratıcılığın sonu mu olacak yoksa sektöre yeni bir soluk mu getirecek? Sinema eleştirmeni Gökşen Aydemir ile yapay zekanın beyaz perde üzerindeki etkilerini, sinemadaki yaratıcılık sürecini ve sektöre yönelik potansiyel etkilerini konuştuk.
Sinema, temelde bir göz ve iki kişi çatışmasıdır. İnsan dokunuşuna olan ihtiyaç tarih boyunca devam etmiştir. Bu teknolojinin yaratıcılığı öldürüp öldürmeyeceği ise tartışmalı bir konu.
Dijital çağın izleyicisi artık film izlemekle kalmıyor, aynı zamanda yapımların süreçlerini de takip ediyor. Yapay zekanın, özellikle büyük stüdyo yapımlarında izleyici tercihlerini etkileyebileceği düşünülüyor.
Yapay zeka, sinemada bir dönüşüm başlatabilir ve sinema salonlarına olan ilgiyi yeniden artırabilir. Aydemir’e göre, yapay zekalı filmlerin sinema salonlarında seyredilmesi keyif veren yapımlar olmasından dolayı, salonlara olan ilgiyi artırabilir.
Yapay zeka endişe yaratsa da, sinemadaki yaratıcılığı öldürmeyeceği düşünülüyor. Gökşen Aydemir’e göre, yapay zeka yeni bir sinema dilini oluşturabilecek ve sinemanın farklı bir yöne evrilmesine olanak sağlayabilecek potansiyele sahip.
Geçtiğimiz yıl Londra’daki bir yapay zeka destekli film gösteriminin iptal edilmesi ve Fransa’da benzer bir durumun Cannes Film Festivali’nde yaşanması, yapay zekaya karşı bir direnişin başlangıcına işaret edebilir.
Yapay zeka destekli filmlerin gişe başarıları ve veri analizleri, büyük stüdyoların gelecekte yapacağı yatırımları belirleyebilir. Bu teknolojinin, sinemaya tam anlamıyla entegre olmasıyla birlikte daha net sonuçlar ortaya çıkabilir.
Yapay zeka, sinema eleştirisini de dönüştürebilir. Ancak Gökşen Aydemir, sinema eleştirisinin temel metotlarının değişmeyeceğini savunuyor ve yapay zekanın eleştiri dünyasında da yer bulabileceğini düşünüyor.