Enerji yatırımlarını hızlandırmayı amaçlayan “süper izin” dönemi, sektördeki hareketliliği artırmaya hazırlanıyor. Yeni mekanizmanın uygulanma şekli ve getireceği kolaylıklar yakından takip ediliyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) kararları için eşik değerler belirleme, izin başvurularının ÇED süreciyle eş zamanlı yürütülme, imar ve ruhsat süreçlerinin iyileştirilmesi, orman izinlerinin sadeleştirilerek tek bir izne dönüştürülmesi ve acele kamulaştırma imkanı sağlama gibi hedeflerle yeni mekanizmayı hayata geçirme kararı aldı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin yenilenebilir enerji 2035 yol haritası kapsamında, 48 aylık izin süreçlerini 2 yıl ve altına indirmeyi hedeflediklerini açıkladı.
Bayraktar, izin sürelerinin kısaltılması için ön lisans başvuru süresini 48 aydan 15-18 aya indirme, ÇED süreçlerini 3-6 aya çekme ve diğer izin süreçlerini de belirli sürelerde tamamlama planlarını paylaştı.
Enerjide “süper izin” dönemi, Türkiye’de enerji yatırımlarını hızlandırmayı ve bürokratik süreçleri basitleştirerek yatırımcılara kolaylık sağlamayı amaçlayan bir uygulama olarak öne çıkıyor.
Bu uygulama, özellikle yenilenebilir enerji ve enerji depolama gibi stratejik projelerin hızlı bir şekilde hayata geçirilmesine katkı sağlayacak nitelikte.
Dünya genelinde, enerji projelerinin hızlı ve kolay hayata geçirilmesi için bürokrasiyi azaltan ve süreci kolaylaştıran reformlar yaygın olarak uygulanıyor.
Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Başkanı Cem Özkök, enerji projelerinin karşılaştığı izin süreçlerinin ciddi engeller oluşturduğunu belirtti ve süreçlerin hızlandırılması için gerekli adımların atılmasını beklediklerini dile getirdi.
Özkök, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın süreçleri daha hızlı ve verimli bir şekilde yürütmesi gerektiğini vurgulayarak, bu sayede enerji sektöründe olumlu gelişmelerin yaşanabileceğini ifade etti.
