Son dönemde, muhalif olarak kendini tanımlayan bazı yorumcular ve siyasetçiler, parlamenter sisteme geçişle ilgili önemli yorumlar yapmaktadır. Genel olarak ifade ettikleri düşünce şudur: “Türkiye’nin mevcut sistemiyle yönetilmesi mümkün değildir, iktidar ve muhalefet bu sistemi değiştirmek için işbirliği yapmalı ve seçimlerden önce kesinlikle parlamenter sisteme geçilmelidir.”
Bu konuda son olarak Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da konuşarak, parlamenter sisteme geçiş için iktidar ve muhalefet arasında “centilmenlik anlaşması” yapılmasını önerdi. Özdağ, bu değişiklikten sonra Erdoğan’ın “yetkisiz Cumhurbaşkanı” olarak görevine devam edebileceğini belirterek tartışmalara neden oldu.
Bu çevrelerin haklı olduğu nokta, mevcut sistemin demokrasiden uzak olmasıdır. Türkiye’nin, bu dengesiz sistemiyle devam etmesinin mümkün olmadığı ve eninde sonunda yeni bir düzenlemenin gerekliliği konusunda hemfikiriz. Ancak, bu çevrelerin göz ardı ettiği veya bilinçli olarak gözardı ettiği gerçeklik şudur: AKP, getirdiği sistem sayesinde şu anda köşeye sıkışmış durumdadır ve bu sistemi değiştirmek, ona hayat vermek anlamına gelmektedir.
Türk tipi başkanlık sistemi, Erdoğan’ı tek yetkili hale getirmiştir. Bu güçle birlikte Erdoğan, Türkiye’nin laik ve demokratik yapısını zedeleyen kararları hızla hayata geçirebilmiş ve tüm devlet kurumlarında partizanca kadrolaşmayı sağlayabilmiştir. Ancak aynı zamanda bu sistem, kazanma kriterlerini yükselterek %50+1 oy oranını zorunlu kılmıştır.
Bu nedenle, AKP’nin sistemi değiştirmek istemesinin altında yatan temel nedenlerden biri, kazanma kriterlerinin zorluğudur. Bu durumda, AKP’nin 50+1 zorunluluğunun kaldırılması ve MHP’ye olan bağımlılığının sonlandırılması gibi konuları çözecek bir parlamenter sisteme geçiş gereklidir.
Ayrıca, Erdoğan’ın yarattığı tahribatı gidermek için muhalefetin belirli bir süre bu yetkileri kullanması gerektiğini de göz ardı etmemeliyiz. Parlamenter sisteme geri dönmeden önce, bu tahribatın giderilmesi için bir süreç izlenmeli ve yeni Cumhurbaşkanı sistemin verdiği yetkileri kullanarak düzeltilmelidir.
Erdoğan’ın oyununu görebilmek ve bu oyunu bozmak önemlidir. Eğer muhalif görünüp aslında iktidara çalışan kişiler varsa, bu durum Türkiye’nin siyasi okunabilirliğini tehlikeye atabilir. Bu nedenle, Erdoğan’ın değişim taleplerine karşı dikkatli olunması gerekmektedir.