8 yaşındaki Narin, Diyarbakır’ın Tavşandere köyünde öldürüldü. Bu trajik olayın ardından mezarı, yurdun dört bir yanından gelen ziyaretçilerle dolup taştı. Kadınlar, farklı şehirlerde buluşarak Narin için yürüyüşler düzenledi. Ancak hala cevaplanmayan birçok soru var. Kim, neden ve nasıl öldürdüğü belirsiz. Hatta savcılık, ailenin de cinayetle bağlantılı olduğu şüphesini araştırıyor. Mezarda kalabalık ve sorular artıyor.
Narin cinayeti hakkında çok sayıda şüphe mevcut. Örneğin, küçük bir köyde 19 gün boyunca cesedinin neden bulunamadığı gibi detaylar. Suskunluk yasasının köy sakinlerine de uygulandığı dikkat çekiyor. Ancak gizli tanıkların bilgileriyle bazı ipuçları elde edildi. Savcılığın İstanbul’a gönderilen örneklerle adli tıp incelemesi sonuçlarını beklediği belirtiliyor. Adalet arayışı devam ediyor.
Türkiye, çocuk istismarı ve kadın cinayetleri konusunda çok sayıda olumsuz olaya şahit olmuştur. Resmi raporlara göre, cinsel istismar dosyalarında artış yaşanırken, kadın cinayetleri de endişe verici boyutta devam etmektedir. Bu durum, toplumsal çözümlerin ve adaletin hayati önemini bir kez daha hatırlatmaktadır. Feodal düzenin aşılarak, kadın ve çocuk haklarının güvence altına alınması gerekmektedir.
Narin’in ölümü, sadece onun değil, pek çok kadın ve çocuğun yaşadığı zorlu ve tehlikeli bir gerçeği bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Mücadele ve adalet talepleri devam ediyor. Mezardaki sessizlik, hak arama mücadelesinin sesini yükseltmek için bir çağrı niteliğinde. Güçlü ve etkili adımların atılması, gelecekte benzer acıların yaşanmasını engelleyebilir.
