Dünyada ve Türkiye’de en sık karşılaşılan kanser türlerinden biri olan meme kanseri, her 8 kadından birini etkiliyor. Her yıl dünya genelinde 2 milyondan fazla, Türkiye’de ise 25 binden fazla kadına meme kanseri teşhisi konuluyor.
Meme kanseri, bilim ve teknolojinin ilerlemesi sayesinde artık daha korkutucu değil. Erken teşhis bu konuda önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor.
Ekim ayı, “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” olarak belirlendi. Bu kapsamda her yıl Ekim ayı, meme kanseri ile mücadele ve farkındalık için önemli bir aya dönüyor.
Geçmişte ileri evrede teşhis edilen meme kanseri, bugün Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen tarama programları sayesinde erken aşamada teşhis edilebiliyor. Bu durum, tedavi başarısını artırıyor ve hastaların yaşam kalitesini iyileştiriyor.
Türkiye’de 2023 yılında 2,8 milyon kadına meme kanseri taraması yapıldı. 2024’ün ilk 6 ayında ise 1,6 milyon kadın meme kanseri riskine karşı kontrolden geçti.
Meme kanseri taramaları, Türkiye genelinde Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri’nde (KETEM) gerçekleştiriliyor. Ayrıca Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM) de tarama programlarının yapıldığı adresler arasında bulunuyor.
Türkiye’de her ilde en az bir olmak üzere toplam 390 Kanser Tarama Merkezi bulunuyor. Bunlardan 46’sı, mobil kanser tarama aracı olarak kırsal ve dezavantajlı gruplara hizmet sağlıyor. Son teknoloji dijital mamografi cihazlarıyla donatılan bu merkezler, ücretsiz tarama çalışmalarını yürütüyor.
Tarama hizmetleri kapsamında 40-69 yaş arası kadınlara yılda bir kez klinik meme muayenesi yapılıyor ve 2 yılda bir mamografi çekimi gerçekleştiriliyor. Ayrıca kadınlara Kendi Kendine Meme Muayenesi (KKMM) eğitimi veriliyor. Ulusal Kanser Kontrol Programı çerçevesinde kadınlar, meme kanseri risk faktörleri, belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında da bilgilendiriliyor.