Vücudumuz için gerekli mineral ve elementlerden biri olan iyot, doğal olarak bazı besinlerde bulunur ve vücut için önemli görevler üstlenir. İyotun eksikliği ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle her yıl 1-7 Haziran arası “İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi Haftası” olarak duyurulur ve iyot eksikliğine dikkat çekilir. Dr. Eren İmre, iyot konusundaki merak edilen soruları yanıtlıyor.
İyot, vücutta enerji metabolizması başta olmak üzere önemli fonksiyonlara sahiptir. Tiroid hormonlarının yapımına katkıda bulunur ve büyüme, gelişme ve metabolizma için gereklidir. Günlük iyot alımı çocuklarda 90-120 mikrogram, yetişkinlerde 150 mikrogram ve hamile kadınlarda 250 mikrogram civarındadır.
İyot eksikliği genellikle besinler yoluyla yeterli miktarda alınamamasından kaynaklanır. Deniz kaynaklarında bol miktarda bulunan iyot, dağlık bölgelerdeki ürünlerde ve içme sularında yetersiz olabilir. İyot eksikliği belirtileri arasında guatr oluşumu, cilt kuruluğu, yorgunluk, kilo alma, kolesterol yüksekliği gibi rahatsızlıklar yer alır.
İyot eksikliği hem anne hem de bebek sağlığını olumsuz etkileyebilir. Fetüsün gelişiminde bozukluklara neden olabilir ve çocuklarda zeka geriliği riskini artırabilir. Ayrıca iyot eksikliği tiroid hastalıkları, guatr ve hemen sonrasında tiroid kanseri riskini artırabilir.
İyot eksikliğini önlemek için en etkili yollar arasında iyotlu tuz tüketimi gelir. Ayrıca, deniz ürünleri, süt, yumurta, et gibi besinleri düzenli olarak tüketmek, iyot takviyeleri almak ve “guatrojen” besinlerden kaçınmak önemlidir.
Besinlerin taze tüketilmesi, aşırı kaynatma veya kızartmadan kaçınılması önerilir. Balık, deniz mahsulleri, ıspanak, fasulye gibi yiyecekler düzenli olarak tüketilerek iyot alımı artırılabilir. İyot eksikliği teşhisi konmuş bireylerin “guatrojen” olarak adlandırılan bazı besinleri tüketmekten kaçınmaları da önemlidir.