İktidar enflasyonla mücadele stratejisini, halkı yoksullaştırarak gerçekleştiriyor. Bu politika, talebi azaltarak enflasyonu kontrol altına almayı amaçlıyor. Ancak enflasyonla mücadelede en kolay yöntemin, halkın yaşam standartlarını düşürmek olduğu biliniyor.
İktidar, asgari ücret artışını bu yıl gerçekleştirmeyerek ve diğer ücretleri enflasyonun çok altında artırarak halkın satın alma gücünü azalttı. Bu da çalışan ve emekli kesimlerin yoksullaşmasına neden oldu. Bu durum, halkın harcamalarını sınırlamasına ve yaşam standartlarının düşmesine yol açtı.
Enflasyon oranları açıklandığında üç farklı kurumun verileri ortaya çıkıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’na göre aylık enflasyon yüzde 2.97, yıllık enflasyon ise yüzde 49.38 olarak belirlendi. Farklı bir kurum olan Enflasyon Araştırma Grubu ise farklı sonuçlar açıkladı.
İstanbul Ticaret Odası’na göre ise aylık enflasyon yüzde 3.90, yıllık enflasyon yüzde 59.18. Farklı kurumların verilerine göre ortaya çıkan enflasyon oranları arasında büyük farklılıklar bulunuyor. Bu da TÜİK verilerinin gerçek yaşanan enflasyonla tam olarak örtüşmediğini gösteriyor.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun yayımladığı rapora göre, dar gelirli kesimlerin gıda enflasyonu yüzde 78’e ulaşmış durumda. Enflasyonun, toplumsal sınıf ve kesimler arasında büyük farklar yarattığı vurgulanıyor. Gelir gruplarına göre enflasyon hesaplamalarının yapılması gerektiği vurgulanıyor.
Sonuç olarak, iktidarın uyguladığı enflasyonla mücadele politikaları, halkı yoksullaştırarak sürdürülüyor. Bu da özellikle dar gelirli kesimlerin geçim sıkıntısını arttırıyor. Enflasyonun faturaları geniş kesimlere yüklenmeye devam ediyor.