Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, eğitimin amacının bilgi edinmek değil, Allah korkusu ve kuldan utanma olduğunu söylemesi şaşkınlık yarattı. Akar’ın bu açıklaması, Atatürk’ün askeri olarak yetişen birinden gelmesiyle ürpertici bir hal aldı.
Akar’ın sözleri, tarikat lideri ya da cemaat şeyhi gibi konuştuğunu gösterdi. Eğitimin hala yeterince dinselleşmediğini savunan bu sözler, ülkenin içinde bulunduğu karanlık durumu özetliyor.
Akar, çocuklara Allah korkusu ve kuldana utanma duygusunu aşılamak gerektiğini belirterek milli ve manevi değerleri aktarmak gerektiğini vurguladı. Bu sözler yeni bir tartışmayı beraberinde getirdi.
AKP’nin TBMM’ne taşıdığı HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ise anayasa maddelerinin değiştirilebilir olması gerektiğini savundu. Ancak Anayasa’nın ilk 4 maddesinin Cumhuriyetin güvencesi olduğunu belirterek tartışma yarattı.
Yapıcıoğlu’nun görüşleri, mevcut anayasanın değiştirilemez maddelerinin gelecek nesillere ipotek koymadığını savunması üzerine tartışma daha da alevlendi. Anayasanın ilk 4 maddesini korumanın önemine dikkat çekti.
Bu zihniyetin, din devletinin temellerini atmaya çalıştığını düşünenlerin sayısı oldukça fazla. Eğitim alanında yapılan değişikliklerin, laik cumhuriyetin temelini zayıflattığı eleştirileri yükseliyor.
DİB’nin büyük kadrosu ve mali gücü, siyasal İslamcı kadrolarıyla ülkede etkin bir rol oynamaya devam ediyor. Bu gücü kullanarak toplumsal yapıya nüfuz etmeye çalışıyor.
Demokrasi güçlerinin sessizliği, ülkenin karanlığa hızla sürüklenmesine neden olabilir. Siyasi iktidarın saldırılarına ancak toplumsal muhalefetin güç birliği yaparak karşı koyması gerektiği vurgulanıyor.