Ertuğrul Fırkateyni’nin 16 Eylül 1890 akşamı Kuşimoto açıklarında kayalara çarparak batması sonucu sadece 69 denizci kurtulurken, 500’den fazla Osmanlı leventi hayatını kaybetti.
Deniz Harp Tarihçisi Doç. Dr. Evren Mercan, Ertuğrul Fırkateyni’nin Japonya seferini, yaşanan kazayı ve sonrasındaki gelişmeleri anlattı.
Osmanlı İmparatorluğu ile Japonya arasındaki ilişkilerin reform hareketlerine dayandığını belirten Mercan, her iki ülkede benzer modernleşme çabalarının olduğunu ifade etti.
İki ülke arasındaki ilk temasların 1881’de başladığını belirten Mercan, bu ilişkinin Rusya tehdidine karşı güçlü bir dayanışma sağladığını vurguladı.
Ertuğrul Fırkateyni’nin Japonya seyahati öncesinde bazı olumsuzluklar yaşandığını ve sefer sırasında çeşitli zorluklarla karşılaşıldığını aktaran Mercan, geminin özelliklerinden de bahsetti.
Sultan 2. Abdülhamit’in Osmanlı sancağını dolaştırmayı prestij olarak gördüğünü belirten Mercan, geminin personelinin denizciliği öğrenmesi ve Osmanlı’nın doğudaki müttefiği Japonya ile ilişkilerini güçlendirmesinin amaçlandığını belirtti.
Ertuğrul Fırkateyni’nin Japon yetkililerin uyarılarına rağmen yola çıkarak kişilikler arasında 540’dan fazla mürettebatın hayatını kaybetmesine neden olan bir tayfunla karşılaştığını belirten Mercan, Japonya’nın kurtarma çalışmalarına dikkat çekti.
Bu olayın Türk-Japon dostluğunu güçlendirdiğini ve anıtın bir şehitliğe dönüştüğünü belirten Mercan, Ertuğrul Fırkateyni’nin batışının Osmanlı Donanması’nın modernleşme ihtiyacını ortaya çıkardığını ifade etti.
Ertuğrul Fırkateyni’nin hüzünlü öyküsü, Türk ve Japon halkları arasında güçlü bir dostluğun sembolü olarak kabul ediliyor.
