Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TRT Haber özel yayınında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
BM Genel Kurulu bu yıl Türkiye açısından oldukça verimli geçti. Cumhurbaşkanımızın Genel Kurul’da yaptığı hitap inanılmaz derecede etki oluşturdu. Hitabın üçte ikisi Filistin meselesiyle ilgili oldu. Bu da son derece etkili oldu. Bizim için çok yoğun bir hafta oldu.
Gazze meselesi bir turnusol kağıdı görevi gördü. BM sisteminin çalışmadığı ortada. Uluslararası sistemin ikiyüzlülüğü ortada. Uluslararası topluma biz canhıraş bir şekilde çağrıda bulunuyoruz. Küresel adaletsizliğin giderilmesinde BM etkisiz kaldı.
Çok farklı platformlarda birçok toplantı yaptık. BM çatısı altında yapılan toplatılar çok etkili oldu. Bağımsız bir Filistin devletinin kurulması vurgusunu yaptık. ABD’nin ayak diremesi sebebiyle oylama yapılmasına engel olunuyor. İşgalin kendisi unutturulmuş, zulmün kendisi unutturulmuş, İsrail’in illüzyonu içerisinde yaşıyordu uluslarlarası toplum. Bizim ilk hedefimiz bağımsız Filistin devletinin tanınması. Bu sağlanmadıkça Orta Doğu’ya barış gelmeyeceği herkesçe malum.
“Israil savaşı bölgeye yaymak istiyor” derken, İsrail durdurulmazsa savaşı başka yerlere taşıyacağını ifade ettik. Bir sene önce söylediklerimizin maalesef gerçeğe dönüştüğünü görüyoruz. Görünen o ki savaşın bölgeye yayılması konusunda İsrail’de, Netanyahu’da bir arzu var. Hizbullah’a yönelik operasyonlar artmış durumda.
Nasrallah bölge için önemli bir faktördü. Hem İran hem Hizbullah için büyük bir kayıp oldu. Hizbullah’ın büyük bir çatışmaya girmeyeceği düşüncesindeydim. İsrail’in Lübnan’dan sonra nereye gideceği hakkında öngörülerimiz bulunmakta.
ABD sistemi çaresizlik içinde. Amerikan siyasetinde siyonizm kök salmış durumda. Netenyahu’nun stratejileri hem kendi ülkesini hem müttefiklerini büyük bir ateşin içine çekiyor.
Başta Gazze olmak üzere bölgesel konuları ele aldık. ABD’nin Suriye’de PKK’ya desteğinin ele alındığını dile getirdim. Beklentimiz ABD’nin müttefiklik ruhuna uygun hareket etmesi. Yakın zamanda somut bir adımın gelip gelmeyeceğini bekleyeceğiz.
Türkiye bir kimlik arayışında değil. Tarihi kimliğimize sahip bir millet olarak yolumuza devam ediyoruz. BRICS’i bir potansiyel olarak görüyoruz ve 4 milyara yakın insanın içinde yaşadığı bir platform olduğunu belirttik.
Normalleşme ile birlikte diğer ülkelerin de rahatladığını gözlemliyoruz. Türkiye bölgede yapıcı ve olumlu bir ilişki geliştirme çabası içerisinde. Somali-Etiyopya krizi konusunda arabuluculuk yapıyoruz ve yakın zamanda sonuca ulaşmayı umuyoruz. Son olarak, Türkiye’nin diplomatik ağı güçlü bir şekilde genişlemeye devam ediyor.
Ayrıntılar geliyor…
