AK Parti, 14 Ağustos’ta 23. yaşını kutladı. Parti, hala iktidarda olduğu için kendini başarılı sayarken, Türkiye tarihinde eşi benzeri olmayan bir hegemonya alanına sahip olmakla birlikte bu başarısını ülke için kalıcı hale getiremedi.
Partinin duayenlerinden Efgan Ala, partiye yeni isimlerin katılıp katılmayacağına ilişkin soruları yanıtlarken, AK Parti’nin siyasetin dominant adresi olduğunu söyledi. Ancak AK Parti artık siyaset biliminde ‘dominant parti’ statüsünde değil.
AK Parti’nin 23. yaşını kutlama şekli de eleştirilere neden oldu. Partiye yeni katılımlar, başka dominantlıklar ile sağlanıyor. Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan, siyasi şantajlarla belediye başkanlarının transfer edildiğini iddia etti.
AK Parti’nin geçmişte sahip olduğu ‘dominant parti’ statüsü Cumhur İttifakı’nın oluşumuyla sona erdi. Bu durum, AK Parti’nin politik arenadaki ağırlığının azaldığını gösteriyor. AK Parti, yeni liderlik kulislerine odaklanarak geleceğini şekillendirmek zorunda kalabilir.
Parti içindeki manipülasyonlar, AK Parti’nin güçsüzleştiğine işaret ediyor. Özellikle, kalp hastası bir genç kadının tutuklanması parti için ne kadar doğru bir adım?
MHP ile simbiyotik bir ilişki içine giren AK Parti’nin gücü, zamanla azalmaya başladı. MHP’nin ağırlığının artması, AK Parti’nin içi boş bir kabuğa dönmesine neden olabilir.
AK Parti’nin ekonomik ve toplumsal krizlerle boğuştuğu bir dönemde, Siyasetin sonuna yönelik tartışmalar artıyor. Post-AK Parti dönemine geçiş süreci, Türkiye için zorlu olabilir.
Muhalefetin, AK Parti’nin zayıflama sürecini fırsata çevirme yanılgısı yaşamaması gerekiyor. Geçiş sürecinin sancılı olabileceği unutulmamalı.
Anlayışsız ve sancılı bir geçişin, Türkiye için daha olası olduğu düşünülmekte. Muhalefetin, rejimin ve AK Parti’nin dönüştüğü ‘Zombi dominantlık’ türünü göz ardı etmemesi gerekiyor.
