Doğumundan itibaren şiirle yaşadı ve şiirle vefat etti Ahmet Cevad.
Ahmet Cevad, 5 Mayıs 1892 tarihinde Azerbaycan’ın Gence şehri yakınlarındaki Şemkir bölgesinin Seyfeli köyünde dünyaya geldi. Köyündeki mollahanede Arap harfleriyle yazmayı ve Kur’an okumayı öğrendi. 6 yaşına geldiğinde babasını kaybeden Ahmet Cevad Annesiyle birlikte Gence’deki üvey kardeşlerinin yanına gitmek zorunda kaldı.
Gence’de Şah Abbas Mescidi bünyesindeki medresede Arapça, Farsça ve Rusça öğrendi.
Tarih ve edebiyata önem veren Cevad, edebiyat öğretmeni Abdulla Sur’un tavsiyelerinden yararlandı. İlk şiirlerini de medrese yıllarında yazan Ahmet Cevad, çeşitli gazete ve dergilerde şiirlerini yayımlatmaya başladı.
1906 yılında medrese eğitimini tamamlayan Ahmet Cevad, Osmanlı Devleti Balkan Savaşı’na katılmak üzere bir gönüllü birlik olan “Kafkas Gönüllü Kıtası”na katıldı.
Ahmet Cevad, duygularını şiirle halka moral vererek yansıtmaya çalışıyordu.
Batum’da faaliyet gösteren “Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi”ne üye olan Cevad, Azerbaycan’dan Osmanlı askerlerine yardım götüren heyette yer aldı.
Ziya Gökalp, Ahmet Cevad’ın milliyetperver doğasını ve şairliğini övecek cümleler kurdu.
Ahmet Cevad, 13 Ekim 1937 tarihinde Stalin’in “Büyük Temizlik” hareketi sırasında kurşuna dizilerek şehit edildi.
Ahmet Cevad, yaşayan Türkçenin Türk dünyasının ortak dili olduğuna inanan bir fikir adamıydı. İsmail Gaspıralı’nın “dilde, fikirde işte birlik” prensibini benimsedi.
Sovyetlerin dağılmasının ardından Azerbaycan, Cevad’ın yazdığı marşı ulusal marş olarak kabul etti ve onu bu ülkenin kahramanları arasında onurlandırdı.