İran dünya genelinde zor durumda ve İsrail’e karşılık veremiyor. Ülke ekonomik kriz içinde ve yaşanan idari ve sosyolojik sıkıntılar giderek artıyor. İran, ABD ve Avrupa’nın uyguladığı yaptırımlar nedeniyle petrol gibi önemli ürünlerini rahatça satamıyor ve karaborsada indirimlerle satış yapmak zorunda kalıyor. Bu durum orta sınıfların yoksullaşmasına ve iktidarla bağlantılı olan ayrıcalıklı kesimin zenginleşmesine neden oluyor.
Karaborsada İran’a yasadışı yollarla gelen ürünler satılıyor. Özellikle alkol ve yasaklanmış mallar bu yolla pazarlanıyor. İran’a aracılık yapan ülkeler arasında Irak, Irak Kürdistanı, Türkiye ve Pakistan gibi ülkeler bulunuyor. Bu durum İran’ın karaborsa ekonomisini besliyor ve iktidarla bağlantılı olanlar büyük kazanç elde ediyor. Türkiye’nin İran’dan farklı olarak daha serbest ve açık bir ekonomik yapısı bulunuyor.
İran’da başörtüsü zorunlu olmasına rağmen gençler arasında bu kurala karşı bir isyan görülüyor. Camiler boşalmaya başlamış durumda ve gençler ibadet etmeyi tercih etmiyor. Ayrıca, karaborsada alkol ve yasaklı içeceklerin satışı hızla artıyor ve İran’da içki tüketimi yaygınlaşıyor. Ekonomik sorunlar, toplumsal muhalefetlerin güçlendirilmesine neden oluyor ve hükümetin meşruiyeti sorgulanıyor.
Türkiye’de ve diğer bazı Müslüman ülkelerde de benzer sorunlar görülüyor. İslamcı hükümetlerin ekonomik vaatlerini yerine getirememesi ve gençler arasında artan hayal kırıklıkları, toplumsal muhalefetleri tetikliyor. İran, 1979 İslam Devrimi’nden bu yana ekonomik olarak gerilemiş ve halkın yaşam standartları düşmüştür. Bu durum, gençler arasında İslam rejimine karşı bir tepki oluşturmuştur.
İran’da görülen toplumsal hareketlerde liderlik eksikliği ve siyasi muhalefetin örgütlenememesi, hükümetin oppressive yöntemlerine karşı etkili bir direniş sergileyememesine neden oluyor. Ancak gençler arasında ortak bir meşruiyet ve tepki oluşmuş durumda, bu da gelecekte rejim değişikliği ihtimalini artırabilir. İran’daki ve diğer Müslüman ülkelerdeki laik orta sınıf ve gençler arasındaki muhalefet, İslamcı rejimlere karşı bir karşıtlık oluşturuyor ve toplumsal değişim için potansiyel bir güç oluşturuyor.
İran’da ve diğer Müslüman ülkelerdeki güçlü iktidar yapısı, gençler arasında artan tepkilerle karşı karşıya kalıyor. Ekonomik krizler, siyasi baskılar ve toplumsal sıkıntılar, İslamcı rejimlerin meşruiyetini sorgulatıyor ve halk arasında hayal kırıklıklarına neden oluyor. Bu durum, toplumsal hareketlerde birlik ve örgütlenme ihtiyacını artırarak gelecekte rejim değişikliğine zemin hazırlayabilir.