Sinan Ateş suikasti, 2016 yılından bu yana devam eden bir saldırı dalgasının son halkasıydı. Savcılıklar, öncekiler arasındaki örgütsel bağları araştırmaya yanaşmadı. Saldırganlar genellikle Ülkü Ocakları veya MHP ile ilişkilendirilmişti. Örneğin, eski Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel’e Mersin’de yapılan saldırıyla benzerlik gösteriyordu. Suikast dalgasının gerçek çıkış noktası olan bu ilişkilere odaklanılmalıydı.
Sinan Ateş aleyhindeki kampanya, Ülkü Ocakları ile ilişkili bir internet sitesinde yayınlanan bir yazıyla başladı. Yazıya sosyal medyada eleştiri getiren Ünel, cezalandırılmaya çalışıldı. Ankara, Osmaniye ve Adana’dan oluşan 11 kişilik ekip kuruldu ve suikast planı yapıldı. Ünel’e saldırı, önceden planlanmış ve keşifler yapılmış bir şekilde gerçekleşti.
Suikast sırasında Ünel’e ateş eden Adar ve yardımcısı Atan, daha önce farklı suçlardan ceza almış kişilerdi. İki grup, Ünel’e saldırmadan önce keşif yapmak için Mersin’e gitmiş ve saldırıyı gerçekleştirmişlerdi. Suikast sonrası olay yerinden kaçmaya çalışan saldırganlar hakkında yasal işlem başlatıldı ve mahkemede yargılandılar.
Adar ve Atan, daha önce bir eski milletvekiline saldırma girişiminde bulunmuşlardı. Ancak bu saldırı, başarısız bir şekilde sonuçlandı ve dava düştü. Sinan Ateş’in öldürülmesinin ardındaki sebep, çeşitli yazışmalar ve mesajlarla gösterilmeye çalışıldı. Suikastin azmettiricisi olarak eski Ülkü Ocakları yöneticisi Demirbaş gösterildi ve hakkında ceza davası açıldı.
Suikast olayının aydınlatılması için yapılan inceleme, farklı eylemlerin aynı kişiler tarafından gerçekleştirildiğini ve merkezi bir talimatla yapıldığını ortaya çıkardı. Suikast dalgasının arkasındaki örgütlenmeyi ve ilişkileri inceleyen yetkililer, suikasti planlayan ve gerçekleştiren kişileri adalete teslim etmeye çalıştılar. Mersin ve Pozantı gibi farklı olayların arasındaki bağlantıları çözmeye çalışan yetkililer, daha geniş bir örgütlenmenin işaretlerini bulmaya çalıştılar.
Aynı hafta yaşanan silahlı saldırı olayı, olayın iç yüzünün aydınlatılması gerekliliğini bir kez daha ortaya koydu. Saldırganların arka plandaki bağlantıları ve suç örgütleri, adalet sistemi tarafından ciddi bir şekilde ele alınmalıdır. Suikastın arkasındaki örgütlenmenin ve talimatın izleri, dikkatli bir şekilde incelenmelidir. Gelecekte benzer olayların önlenmesi için bu tür suç örgütlerine karşı etkili önlemler alınmalıdır.
**Kaynak:** Haberin Aslında Göreliştirilerek Yeniden Yazılmıştır.