Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, Demir Yolları Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada Türkiye’nin refahını artırmak, lojistikte bölgesel lider olmak, demir yollarındaki sorunları gidermek ve iyileştirmek adına iki ana politika benimsendiğini belirtti. Bu politikaların “Demir Yolu Ağı Geliştirme Politikası” ve “Demir Yolları Yolcu ve Yük Taşımacılığı Hizmetleri Geliştirme Politikası” başlıkları altında toplandığını aktardı. Yüksek hızlı tren, hızlı tren ve konvansiyonel güzergahların geliştirilmesi için çalışmaların yürütüldüğünü dile getirdi. Türkiye’de 2053’e kadar 6 bin 425 kilometre hızlı tren güzergahı, 1474 kilometre konvansiyonel güzergah, 393 kilometre yüksek hızlı tren ve 262 kilometre çok yüksek hızlı tren güzergahı inşa edilmesi planlandığı belirtildi.
Uraloğlu, demir yolu ağının yüksek standartlı, güvenli ve ülke ihtiyaçlarına uygun yaygınlaşacağını vurguladı. Kent içi ulaşım altyapısının geliştirilmesine de katkı sağlanacağını aktardı. Demir yolu taşımacılığının serbest, adil ve sürdürülebilir bir rekabet ortamında yapılmasının sağlanacağını belirtti. Aynı zamanda demir yolu yük taşımacılığında ortalama ticari hızın artırılmasının hedeflendiğini paylaştı. Projenin, organize sanayi bölgeleri, limanlar ve maden ocakları gibi önemli yük merkezlerinin demir yolu bağlantılarını sağlamayı amaçladığını bildirdi.
Demir yolu ulaştırma faaliyetlerinin diğer ulaşım modlarından daha güvenli, ekonomik ve çevre dostu olduğunu belirten Uraloğlu, konforlu, gürültüsüz, çevre dostu ve enerji tasarruflu sistemlerin kullanılacağını ifade etti. Demir yolu endüstrisinde önemli yatırımlar yapıldığını ve uluslararası standartlarda ürünler üretildiğini söyledi. Türkiye’nin dünyanın 10. hızlı tren işletmecisi ülkesi haline geldiği bilgisini paylaştı.
Bakan Uraloğlu, demir yollarının ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacağını belirterek, yapımı devam eden ve tamamlanması planlanan projeler hakkında bilgi verdi. Anadoludan Marmaraya, Karadeniz’den Akdeniz’e kadar demir yolu ulaşımını geliştirmeyi hedeflediklerini söyledi. Türkiye’nin demir yolu sektöründe uluslararası ve bölgesel çapta daha fazla öneme sahip olacağını ifade etti. Avrupa ile Asya arasındaki taşımacılık hacminde Türkiye’nin payının artacağını belirtti.
