Sıcak, kavurucu ve zor bir yaz geride kaldı. Eylül geldi ve sonbaharın habercisi oldu. Hayat giderek zorlaşıyor ve zaman kısıtlı, kelimeler yetersiz kalmaya başladı.
Ekonomik sıkıntılar arttı. Bereketli topraklara sahip olmamıza rağmen gıda krizi baş gösterdi. Çiftçiler zor durumda, büyük şehirlerde barınma sorunu yaşanıyor.
Salı günü enflasyon açıklanacak. Gerçek enflasyonla karşı karşıya kalan herkes, ekonomik krizin vahametini görüyor. Açlık sınırı ve yoksulluk sınırı endişe verici şekilde artmış durumda.
Hukuk da sorunlu bir halde. Yarın adli yıl başlayacak ve önemli dosyalar açılacak. Ancak adalet sistemine olan güven tartışmalı bir hal aldı.
Koca yaz boyunca eski futbolcu Alpay’ın Ahmet Şık’a attığı yumruk olayı gündemdeyken, Can Atalay’ın durumu pek konuşulmadı. Medyanın odaklandığı konular ve haberler seçimlere yönlendirilmiş gibi gözüküyor.
İktidarın gündemi belirleme taktiği, ekonomi, hukuk ve demokrasi gibi temel meselelerden uzaklaşıp CHP içi tartışmaları öne çıkarmak üzerine kurulu. Bu taktikle toplumun dikkati önemli konulardan uzaklaştırılmaya çalışılıyor.
31 Mart yerel seçim zaferinin üstü örtülüyor ve iktidarın yorgunluğu neredeyse görmezden geliniyor. Muhalefetin, halkın beklentilerine uygun bir strateji izlemesi halinde iktidarın değişebileceği belirtilirken, CHP içi rekabet ve hesaplar gündemde.
İktidar, CHP içi tartışmaları körükleyerek siyaseti manipüle etmeye devam ediyor. Muhalefetin bu tuzakları boşa çıkarabilmesi için daha etkili bir strateji geliştirmesi gerekiyor. Medya da bu oyunun bir parçası olmaktan kurtulamıyor.
2024 Eylülünde Türkiye’nin durumu zorlu bir süreci temsil ediyor. Ancak umudu kaybetmek yerine mücadeleye devam etmek gerekiyor. Hayat zor olsa da pes etmek yok, mücadeleye hazırız.